Geleceğin parlayan mesleklerini saymaya kalkarsak ilk akla
gelen teknoloji ile ilgili olan meslekler olacaktır. Başta yazılım, program ve
aplikasyon geliştirme gibi meslekler ilk akla gelenler olurken bir yandan da
ülkemizin de içinde bulunduğu durumu göz önüne alırsak iş güvenliği uzmanlığı
da bunların arasına girmektedir. Çok fazla iş kazasının görüldüğü ülkemizde
önemli kanunlar çıktı ve yavaş yavaş uygulamaya geçiliyor. Mesela bundan 5 sene
önce tehlikeli iş yerlerinde tüm çalışanların çelik burunlu ayakkabı giyme
zorunluluğu ne kadar uygulanıyordu? Bundan 5 sene sonra ne kadar uygulanacak
diye düşünebilirsiniz.
İş yerlerinde iş güvenliği uzmanı bulundurulma zorunluluğu,
bu uzmanların raporları ve patronların iş güvenliğinden kaçarak tasarruf
yapması gibi konular iyice değişmeye başladı. İşte bu sebeple üniversiteden
mezun olmasına 2 yıl kalan yeğenime de verdiğim tavsiye iş güvenliği
uzmanlığını da düşünmesi ve aklına yatarsa hemen sertifikaları almaya başlaması
yönündeydi. Gelecekte tüm iş yerlerinde iş güvenliği uzmanı bulundurulacağını
ve konuya daha dikkatli yaklaşacağını tahmin ederek son derece mantıklı bir
karar vermiş olur diye düşünüyorum.
Konuyu biraz daha derinlemesine araştırdığımda 3 farklı
uzmanlık olduğunu öğrendim. A, B ve C sınıfı belgeler ile tehlike sınıfına göre
Çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı tarafından yetkilendirilebiliyor.
A: Bütün tehlike sınıflarını içeriyor
B: Az tehlikeli ve tehlikeli sınıfları içeriyor
C: Az tehlikeli sınıfları içeriyor.
Uzmanlık sınavı ise ortalama senede 2 kere yapılıyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından veya yetki verdiği kurumlarda
yapılan sınavlarda başarılı olanlar bu yetki belgesini alabiliyor.
İş yeri ile anlaştıktan sonra ise iş yerine rehberlik
yapmak, risk değerlendirmesi yapmak, çalışma ortamını gözetlemek, eğitim ve
bilgilendirmeler yapmak gibi temel işler iş güvenliği uzmanında toplanıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder