Çalışma hayatımız zorluklarla doludur. Hepimizin şikayet
ettiği konular vardır. Kimimiz maaşını düşük bulur, kimimiz çalışma ortamının
temizliğinden yakınır. Yemekleri beğenmeyenler, fazla mesaiye kalanlar, yaptığı
işin ağır olduğunu düşünenler vs. bitmez bu konu.
Asıl zorluk belki de iş kazaları. Düşünsenize iş kazalarında
yaralananları, kolu bacağı kırılanları ve hatta hayatını kaybedenleri. Sanırım
iş hayatının en zor kısmı bu. Diğerleri konu olarak bunun yanında biraz çerez
kalmakta. Evini geçindirmek için çalışan ve hiç beklemediği bir anda başına çok
kötü işler gelen insanları düşündükçe belki de hayatımızdan çok şikayet
etmememiz gerekiyor.
Ülkemizde yaşanan iş kazası sayısı diğer gelişmiş ülkelere
göre son derece yüksek. Öncelikle buna bir el atmak gerekiyor. Son yıllarda
çıkan kanunlar ve kanunların uygulanması, denetlenmesi güzel bir gelişme.
Kurumsal firmalarda zaten uygulanıyordu ancak bütün iş yerlerinde uygulanırsa
daha ciddi bir sonuç alabiliriz.
Çalışanların hemen hepsi baret takmalı, çelik burunlu
ayakkabılar giymeli, ellerine noktalı eldiven takmalı, ikaz yeleği kullanarak
görünürlüklerini arttırmalı. Özellikle satın almacılar daha çok ucuz ürüne
yönlenmekte. Fakat ürünlerin koruyuculuğu da göz önünde bulundurulmalıdır.
Mesela 1 liraya alınan örme eldiven sadece elinizde bir katman oluştururken 2,50
liralık avuç içi pvc kaplamalı olan noktalı eldiven çeşitleri elle tutulan demirlerin,
tahtaların vs kaymasını engeller, bu da çalışırken kolaylık ve güven sağlar.
Aynı şekilde çelik burunlu ayakkabının da hem ucuzu hem
pahalısı var. Ucuz olanlar 2 ay sonra parçalanırken yeni sipariş gelene kadar o
işçi ayakkabı olarak ne giyecek? İşte bu yüzden bu gibi konularda pek de ucuza
kaçmamak gerekiyor. Elimizdeki demirin kayması ve aşağıdan geçen birinin
üzerine düşme ihtimali varken neden 1 lira fazla verip iyi ürünler
kullanmayalım ki?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder