26 Temmuz 2017 Çarşamba

İşletme Kurarken Unutulanlar

Hepimizin hayalidir kendi işini yapmak. Bir cafe açmak veya ticarete girmek… Sürekli bir yerlerde çalışanlar için özellikle çekilmez patronlar, sizi aşağıya çekmek isteyen mevkidaşlar veya sırf egoları yüzünden çıkardığınız bir işi kendi işiymiş gibi gösteren yöneticiler yüzünden hepimiz mutsuzluklar yaşamaktayız. İnternette denk geliyoruz bu tarz haberlere… Canına tak etti kendi şirketini kurdu gibi haberler her ne kadar toz pembe gözükse de bilmediğimiz pek çok şey karşımıza çıkıyor.
Önce vereceğimiz hizmetin veya satacağımız ürünlerin bize olan maliyetini hesaplıyoruz, sonra dükkan kirası, elektrik gibi genel sabit giderleri de ekleyerek maliyet hesabı yapıyoruz ve ortaya sonuçlar çıkıyor. Ama hesaba katmadığımız ufak kalemler birikip birikip ay sonunda bir de bakıyoruz ki evdeki hesap çarşıya uymamış. İşte bu noktada ya çok iyi bir araştırma yaparak mümkün olan her şeyi hesaplamalıyız veya tahmin dışı giderler için de bütçe oluşturmalıyız.



İş güvenliği ile ilgili son dönemlerde çıkan kanunlar doğrultusunda artık bu da bir gider kalemi halini aldı diyebiliriz. Eskiden sadece tehlikeli sınıflarda olan iş güvenliği uzmanı bulundurma ve doktor kontrolü gibi küçük işletmelere kadar inmiş durumda. 10 kişiden az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıflarda bile artık iş güvenliği uzmanı gerekmekte ve gerekli kontroller ve eğitimler verilmelidir.


Bu eğitimleri şirket sahipleri veya çalışanları verebilmek için gerekli sertifi programlarına başvurabiliyor. Bunun için çalışanların sağlık raporu, acil durum planı, risk değerlendirme raporu gibi belgeler isteniyor. Bu belgeleri tamamladıktan sonra işletme sahipleri veya çalışanlar eğitim almaya hak kazanır ve iş yeri iş güvenliği uzmanına sahip olmuş sayılır. Düşünsenize küçük büyük bütün firmaların bunu tam anlamıyla uyguladığı ve çok daha güvenli bir iş hayatında çalıştığımızı…


21 Temmuz 2017 Cuma

YANMAZ ELDİVEN İLE KEVLAR ELDİVEN NEDİR?



İş eldiveni modelleri her yaptığımız işte gerek duyduğumuz kişisel koruyuculardır. Bahçe işleri gibi hobi işlerinde kullanılan sarı eldivenlerden tutun da hijyen gerektiren doktorluk, hemşirelik gibi mesleklerde kullanılan lateks eldivenler veya pudralı eldivenlere, sanayilerde çalışanların kullandıkları özel eldivenlerden örme eldivenlere kadar pek çok farklı modelde ürün görebiliyoruz.
Ancak özel eldiven konusunu birazcık açmak gerekiyor. Daha çok sanayide görebileceğimiz pek çok farklı işleve sahip araçlar, çalışma ortamları bulunuyor. Özellikle yüksek ısı bulunan makinalar veya ortamlar, kesici delici aletlerin bulunduğu bölümler vs derken kendimizi korumamız gerekiyor. Tabi ilk olarak da ellerimizi. Bu gibi yerler için yanmaz eldiven ve kevlar eldiven diye bilinen kesilmeye dayanıklı eldivenler kullanılabilir.
yanmaz eldiven


Bir de yanlış olan bir söylem var. Onu düzeltmeden olmaz. Halk arasında yanmaz eldiven denildiğini biliyoruz. Ancak yanmaz eldiven değil aslında. Isıya dayanıklı eldiven denilmesi gerekiyor. Çünkü yanmaz eldiven yoktur. Bir yere kadar dayanıklılık sağlayan eldiven vardır. Aynı şekilde kesilmez eldiven de yoktur. Kesilmeye dirençli eldiven denilmesi daha doğru. Kevlar eldiven, twaron eldiven gibi terimler de doğru değil. Onlar da kesilmeye dirençli olarak söylenilmeli.
kevlar eldiven

Kevlar eldiven dediğimiz eldivenler iplik türünden dolayı kesilmeye dayanıklıdır. Kevlar eldiven fiyatları da üretici firmaların üretim gücü ve masrafları doğrultusunda değişkenlik göstermektedir. Ayrıca sahip olunan kesilmezlik değerine göre de firmaların kar hesaplarına göre de değişebilir. Perakende fiyatları 80-100 lira civarı diyebiliriz. Bir de ısıya dayanıklı olan yani ısı eldiveni dediğimiz eldivenler var. Bunlar da ürünün korumasına göre 20-30 liradan başlayıp 200-300 liralara kadar çıkabilmekte. Önemli olan yapılan işi doğru analiz edip ona uygun eldiveni belirlemek ve buna göre eldiveni tedarik edip kullanmaktdır. 

10 Temmuz 2017 Pazartesi

MAVİ NOKTALI DOTLU ELDİVEN FİYATLARI

Çalışma hayatımız zorluklarla doludur. Hepimizin şikayet ettiği konular vardır. Kimimiz maaşını düşük bulur, kimimiz çalışma ortamının temizliğinden yakınır. Yemekleri beğenmeyenler, fazla mesaiye kalanlar, yaptığı işin ağır olduğunu düşünenler vs. bitmez bu konu.
Asıl zorluk belki de iş kazaları. Düşünsenize iş kazalarında yaralananları, kolu bacağı kırılanları ve hatta hayatını kaybedenleri. Sanırım iş hayatının en zor kısmı bu. Diğerleri konu olarak bunun yanında biraz çerez kalmakta. Evini geçindirmek için çalışan ve hiç beklemediği bir anda başına çok kötü işler gelen insanları düşündükçe belki de hayatımızdan çok şikayet etmememiz gerekiyor.
Ülkemizde yaşanan iş kazası sayısı diğer gelişmiş ülkelere göre son derece yüksek. Öncelikle buna bir el atmak gerekiyor. Son yıllarda çıkan kanunlar ve kanunların uygulanması, denetlenmesi güzel bir gelişme. Kurumsal firmalarda zaten uygulanıyordu ancak bütün iş yerlerinde uygulanırsa daha ciddi bir sonuç alabiliriz.

Çalışanların hemen hepsi baret takmalı, çelik burunlu ayakkabılar giymeli, ellerine noktalı eldiven takmalı, ikaz yeleği kullanarak görünürlüklerini arttırmalı. Özellikle satın almacılar daha çok ucuz ürüne yönlenmekte. Fakat ürünlerin koruyuculuğu da göz önünde bulundurulmalıdır. Mesela 1 liraya alınan örme eldiven sadece elinizde bir katman oluştururken 2,50 liralık avuç içi pvc kaplamalı olan noktalı eldiven çeşitleri elle tutulan demirlerin, tahtaların vs kaymasını engeller, bu da çalışırken kolaylık ve güven sağlar.



Aynı şekilde çelik burunlu ayakkabının da hem ucuzu hem pahalısı var. Ucuz olanlar 2 ay sonra parçalanırken yeni sipariş gelene kadar o işçi ayakkabı olarak ne giyecek? İşte bu yüzden bu gibi konularda pek de ucuza kaçmamak gerekiyor. Elimizdeki demirin kayması ve aşağıdan geçen birinin üzerine düşme ihtimali varken neden 1 lira fazla verip iyi ürünler kullanmayalım ki?

3 Temmuz 2017 Pazartesi

PARLAYAN MESLEK İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI

Geleceğin parlayan mesleklerini saymaya kalkarsak ilk akla gelen teknoloji ile ilgili olan meslekler olacaktır. Başta yazılım, program ve aplikasyon geliştirme gibi meslekler ilk akla gelenler olurken bir yandan da ülkemizin de içinde bulunduğu durumu göz önüne alırsak iş güvenliği uzmanlığı da bunların arasına girmektedir. Çok fazla iş kazasının görüldüğü ülkemizde önemli kanunlar çıktı ve yavaş yavaş uygulamaya geçiliyor. Mesela bundan 5 sene önce tehlikeli iş yerlerinde tüm çalışanların çelik burunlu ayakkabı giyme zorunluluğu ne kadar uygulanıyordu? Bundan 5 sene sonra ne kadar uygulanacak diye düşünebilirsiniz.


İş yerlerinde iş güvenliği uzmanı bulundurulma zorunluluğu, bu uzmanların raporları ve patronların iş güvenliğinden kaçarak tasarruf yapması gibi konular iyice değişmeye başladı. İşte bu sebeple üniversiteden mezun olmasına 2 yıl kalan yeğenime de verdiğim tavsiye iş güvenliği uzmanlığını da düşünmesi ve aklına yatarsa hemen sertifikaları almaya başlaması yönündeydi. Gelecekte tüm iş yerlerinde iş güvenliği uzmanı bulundurulacağını ve konuya daha dikkatli yaklaşacağını tahmin ederek son derece mantıklı bir karar vermiş olur diye düşünüyorum.


Konuyu biraz daha derinlemesine araştırdığımda 3 farklı uzmanlık olduğunu öğrendim. A, B ve C sınıfı belgeler ile tehlike sınıfına göre Çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı tarafından yetkilendirilebiliyor.

A: Bütün tehlike sınıflarını içeriyor
B: Az tehlikeli ve tehlikeli sınıfları içeriyor
C: Az tehlikeli sınıfları içeriyor.
Uzmanlık sınavı ise ortalama senede 2 kere yapılıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından veya yetki verdiği kurumlarda yapılan sınavlarda başarılı olanlar bu yetki belgesini alabiliyor.

İş yeri ile anlaştıktan sonra ise iş yerine rehberlik yapmak, risk değerlendirmesi yapmak, çalışma ortamını gözetlemek, eğitim ve bilgilendirmeler yapmak gibi temel işler iş güvenliği uzmanında toplanıyor.