Montaj Örme İş Eldiveni Nedir?

Çalışırken koruyucu ekipmanlar kullanırız. Sadece çalışırken de değil. Spor yaparken, hobilerimizle uğraşırken de kullanırız. Bunun pek çok örneği vardır. Mesela spor yaparken kullanılan koruyucu ekipmanlar, atölye işlerinde kullandığımız gözlükler, kulaklıklar hep bizleri korumaktadır. Ancak en çok ellerimizi kullandığımız için en çok da ellerimizi yaralıyoruz. Bu sebeple ellerimizi her daim korumamız gerekir. En basit çözümü de eldiven kullanmaktır.

Keserken, biçerken, taşırken, boya yaparken, tozlu veya pislik içindeki aletlerle makinalarla çalışırken hep eldivenler kullanıyoruz. Eldiven kullanmanın bize büyük faydaları ellerimizin temiz kalması ve özellikle aşırı sıcaklarda ve soğuklarda ellerimizi koruması olarak görülmektedir.

Avrupa’da montaj eldiveni olarak daha çok örme iş eldiveni tercih edilmektedir. Ancak her geçen zamanda ülkemizdeki kullanım oranı da artmaktadır. Montaj eldiveni olarak örme iş eldiveni kullanılması kuru ortamlar için idealdir. Örme olması sayesinde eller hava almaktadır ve ellerde ter oluşmaz. Terli ellerle çalışmanın ne kadar zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Her defasında eldivenlerin çıkarılması, ellerin havalandırılması derken hem rahatsız bir oluşuyor hem de vakit kaybı yaşanıyor. Hiçbir patron da bu vakit kaybını tercih etmez. Örme iş eldiveni kullanılması hem çalışanların verimli ve rahat çalışmasını hem de zaman tasarrufu açısından son derece tercih edilebilir bir durum.

Pamuklu eldivenler farklı malzemelerle de kaplanabiliyor. PVC kaplanmış bir eldiven noktalı eldivene dönüştürülebilir. Böylece pamuk eldivene kaydırmaz özellik kazandırılabilir. Poliüretan kaplanması da ıslak veya yağlı ortamlarda çalışılması açısından çok büyük fayda sağlar. Kaplamalı yapısı sayesinde eller ıslak çalışma ortamlarında bile kuru kalabilir.

Montaj eldiveni olarak kullanılacak eldivenlerle ilgili daha fazla detaylı bilgi almak isteyenler internette ufak bir araştırma yaparak sonuç elde edebilir. Veya eldiven üreticilerine danışarak bilgi almak en doğru yöntem olacaktır.

Tam Yüz Gaz Maskesi mi, Yarım Yüz Gaz Maskesi mi?

Artık sağda solda pek çok gaz maskesi görüyoruz. Firmalarda, fabrikalarda, tesislerde farklı çeşitlerde gaz maskeleri kullanımı iyice yaygınlaştı. Konuya hakim olanlar için değil de pek fikri olmayanlar, hangi ortamda nasıl maske ve filtre seçilmesi gerektiğini bilmeyenler için konu son derece önemli. Özellikle bizimki gibi pek çok iş kazasının yaşandığı ülkemizde doğru araştırma, doğru ekipman seçimi hayati öneme sahip. Her geçen günde daha fazla bilinçleniyor ve güvenlik önlemi almamız güzel bir gelişme.

Gaz maskesi solumun koruyucu ekipmanların başında gelmektedir. Ortamda bulunan zararlı veya zehirli gazlara karşı bizi korur. Hem gaz hem toz bulunan ortamlara da uygun filtreler ve maskeler mevcuttur.

Genel olarak 2 ana grubu ayrılmaktadır. Hava beslemeli gaz maskesi ve hava beslemesi olmayan gaz maskesi modelleri… Ancak halk arasında daha çok tam yüz gaz maskesi, yarım yüz gaz maskesi ve hava beslemeli gaz maskesi olarak gruplara ayrılmaktadır.

Tam yüz gaz maskesi ve yarım yüz gaz maskelerinin en büyük farkı yüzün tamamını veya bir kısmını koruması olarak sayabiliriz. Filtreleri genelde her ikisine de uyumludur. Yarım yüz maske burun ve ağız bölgesini korumaktayken tam yüz maske ise tüm yüzü kapatmaktadır. Gözlerin de korunması gereken ortamlarda tam yüz maske tercih edilmesi daha doğrudur.

Hava beslemeli maskelere göre daha ucuzdur, kullanımı daha kolaydır. Ancak kaçak olması durumunda etkisiz kalabilir.

Hava beslemeli maske ve filtrelerde ise çok daha farklı bir çalışma prensibi vardır. Fanlarla ve bataryalarla içeriye ittirilen dış hava filtreden süzülür ve maskeye girer. Olası bir sızdırma durumunda içerideki hava dışarıya doğru basınç yaparak zehirli havanın dışarıda kalmasını sağlar.

Yanmaya Dayanıklı ve Dirençli Kolluk

İş yerinde başımıza değişik türde kazalar gelebiliyor. Ufak tefek çarpmalardan tutun da çok daha vahim durumlara kadar bizim başımıza gelmese bile çevremizdekilerin başına geldiğini görebiliyoruz.

Bizim Zeynep diye bir arkadaşı ziyarete gittim geçenlerde. Sanayi bölgesinde büyük sayılabilecek bir firmada çalışıyor. İşi de iş güvenliği uzmanı. Girerken girişte bir yazı dikkatimi çekti. Yazılana göre son 4 aydır iş yerinde iş kazası olmuyormuş. Arkadaşıma geyikle karışık ne olduğunu sordum. O da bir işçinin elini sıcak bir makineye kaptırdığını ve elinin yandığını ama artık durumun iyi olduğunu söyledi. Bir an hayal ettim ve çok korkunç bir durum.

Şimdi ise o makinalarla çalışan bütün işçiler yanmaya dayanıklı kolluk yani öteki ismi ile yanmaya dirençli kolluk kullanıyormuş. Bir de aynı işi gören eldivenlerle beraber kullanıldığında ciddi bir koruma sağlıyormuş. İlk defa duydum bu ürünü ve aklıma takıldı. Ben de akşam biraz araştırmaya başladım. Yanmaya dayanıklı kolluk yani yanmaya dirençli kolluk modelleri genelde özel bir iplikten üretiliyormuş. Sahip oldukları özelliklere göre farklı seviyelerde korumalar sağlayabiliyormuş. Buna göre de farklı fiyatlarda bulunabiliyor. Tabi markaya göre değişiklikler olabiliyor. Hatta toptan alınırsa çok daha uygun fiyatlara bulunabilir gibi geliyor bana.

Yani önemli olan işçilerin sağlığı. Her sene milyon dolarlar kar eden firmalar işçilerinin sağlığını düşünmeyip bu tarz ürünler kullandırtmazsa hep sıkıntı olur. Hatta denk gelinirse bence şikayet bile edilmeli. Çünkü ülkemiz insana verdiği değer arttıkça gelişecektir diye düşünüyorum. 50-100 liralık malzemelerden kaçarak birilerinin hayatı boyunca yaralı kalması veya kazadan izler taşıması ne kadar üzücü bir durum. Umarım hem çalışanlar hem de iş verenler bu gibi durumlara daha bir hassasiyetle yaklaşır da üzücü haberler azalır.

Önce İş Güvenliği Sonra İş

Hepimiz çalışıyoruz, hepimiz ufak tefek de olsa iş kazaları yaşıyoruz. Kimi başını bir yere çarpıyor, kimi ise ayağını bir yere sıkıştırıyor. Ancak sürekli çok daha ciddi sonuçlarla biten kazalar da duymuyor değiliz. Bazen bizim başımıza bazen de tanıdıklarımızın başına da gelebiliyor. Ciddi yaralanmalarla karşılaşabiliyoruz. Veya sevdiklerimizi kaybediyoruz. Bu sebeple devletin belirlediği kanunlar doğrultusunda gerekli tedbirleri almalı ve doğru ekipmanları kullanmalıyız. Temel koruyucu ekipmanlar:

Baş koruyucular

Baretler ve darbe emici şapkalar kafamızı korumanın temel yollarıdır. Ne çok inşaatlarda ve madenlerde kullanılır. Türlerine göre fiyatları da değişmektedir.

Ayak koruyucular

Temel ürün iş ayakkabısıdır. Bunun yanı sıra iş çizmesi, iş terliği gibi ürünler de mevcuttur. Çelik burunlu, kompozit burunlu ayakkabı modelleri de vardır.

Göz koruyucular

En temel ürün gözlük olmakla beraber vizör gibi yan ürünler de bu gruptan sayılır. Barete takılabilenleri, gözlük üstüne takılabilenleri vardır. Fiziksel zarar verebilecek madde sıçramalarına karşı koruma sağlar.

İşitme koruyucular

Yüksek ses olan çalışma bölgelerinde çalışanlar kulaklık veya kulak tıkacı kullanırlar. Bu sayede uzun zaman maruz kalınan yüksek ses sebebiyle oluşabilen işitme bozuklukları önlenir. İpli kulak tıkaçları, kutulu, yıkanabilir kulak tıkaçlarının yanı sıra direk kafaya takılan kulaklıklar daha iyi yalıtkanlık sağlar.

El koruyucular

En çok zarar gören yerlerimiz ellerimiz ve kollarımızdır. Daha çok kesici, delici alet edevat veya makinelerle çalışanların dikkat etmesi gerekmektedir. Kesilmez eldiven, kevlar eldiven gibi eldivenler tercih edilebilir. Ancak kesilmez eldiven veya kevlar eldiven denilmesi doğru değildir. Doğrusu kesilmeye dayanıklı eldivendir.

Tüm bunların dışında vücudun geri kalanı için tulumlar kullanılabilir. Boya işlerinde standart bir tulum iş görürken kimyasal malzemelerin olduğu yerlerde buna uygun özel tulumlar tercih edilmelidir.